Bu yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı ile Kurban Bayramı peş peşe gelince İstanbul boşaldı. Ben de memlekete gitmek için İstanbul’dan yola koyuldum. Gideceğim yol yaklaşık 950 km, otobüs yolculuğu ise 12 saat sürmekte, 12 saatte dönüş yani toplamda 1 tam günüm yolda geçti. Bu kadar uzun süre hem de gece etrafı bile görmeden hava yolu yani uçak yerine kara yolu ile hem de otobüsle yolculuk yapmayı neden göze aldım? Bunun nedenlerini aşağıdaki gibi sıralayabilirim.
Birincisi uçakla bayramda yolculuk etmenin maliyeti yaklaşık otobüsle yolculuk etmenin dört katı. (Yanınızda götüreceğiniz bagajın miktarı 15 kilogramı aşmaması şartıyla.) Bu da ciddi bir fiyat farkı. Zaman zaman uçak biletlerinin ücreti düşse de bayram gibi belirli günlerde bu indirimi bir ay önceden bile yakalamak ne mümkün. Kara yolunu tercih etmemdeki ilk ve en önemli sebebim uygun fiyata yolculuk yapabilmemdir.
İkincisi İstanbul’da hava limanı ile evimin arasındaki mesafe 30 km, varacağım ilçe ile en yakın hava alanı arası ise 200 km civarı. Uçakla memleketime gittiğim zaman da uçakta geçen süre 1 saat 20 dakika olsa bile evden çıkıp varacağım yere gidiş dönüş uçakla yolculuk ettiğimde de altışar saatten toplamda yaklaşık 12 saatim yolda geçiyor. Haliyle İstanbul’dan memleketime araç olarak otobüs yerine uçakla gitmek sadece yarı yarıya zaman kazandırıyor.
Son olarak da memlekete elim boş gitsem bile dönüşte muhakkak organik sebze İstanbul’a getirebilmek için en uygun araç gene otobüs. Şehirler arası otobüsler bildiğiniz ücretsiz nakliyat hizmeti sunmakta. Kurbanını memlekette kestirenler çuval çuval kurban etini de otobüslerle taşıdılar elbette. Şehirler arası otobüslerin bir nakliye firması gibi neler taşıdığına tanık olmuşsunuzdur. Üstelik de bu hizmeti bir yolcu bileti karşılığı yapmaktadırlar. Otobüsten indikten sonra hemen çekmeköy araç kiralama firmasını aradım. Çok kısa süre de bir araç temininden sonra memleketimden getirdiğim kurban etlerini ve diğer eşyaları bagaja koyarak evimin yolunu tuttum.