Bildiğimiz gibi kuşak çatışması geçmişten günümüze uzanan bir durumdur. Bilim insanları x, y,z kuşağı olarak gruplandırmışlardır. Bu kuşakların belirli özellikleri var.
X kuşağı 1965-1976 yılları arasında doğan kişilerin içinde bulunduğu bir gruptur.Bu kuşaktaki insanlar teknolojiye ayak uydurmakta güçlük çekebilirler.Çoğunlukla klasik ve rutin yaşamayı severler. Yenilikleri kolay kolay kabul etmezler. Örneğin yeni tasarım bir mobilya modeli genç kuşak tarafından kolay kabul edilebilirken, diğer bir kuşak klasik mobilyayı tercih edebilir. Tabi ki zevklerimizin tercihlerimiz üzerinde büyük bir etkisi var.
Her yıl her şeyin daha farklı modelinin çıktığını varsayarsak bu çok normal bir çatışma sayılabilir. Yinede bazen birbirimizi anlayamıyoruz, çoğu kişi kuşak çatışmasından bahsediyor. Acaba gerçekten böyle mi? Yaş farkı insanların birbirini anlayamaması için bir etken midir ? Araştırmalar böyle olduğunu gösteriyor. Bazen bir anne kızını anlamakta zorluk çekiyorum derken acaba bunu mu kastediyor? Değişen zamanın hızına yetişemeyebiliyor çoğu aile yapısı ve bunun en belirgin sebebi geçmişten gelen alışkanlıklar olabiliyor.Şuan ki genç ve dinamik yapının yeniliklerini anlamak ve kabullenmek x kuşağı için oldukça zor gözüküyor.
Y kuşağı aynı zamanda milenyum kuşağı 80’ler ve 90’ları kapsıyor.Özgürlüğüne fazla düşkün olan bu kuşak kalıplaşmış yaşam standartları altında yaşamayı kabul etmiyor. X kuşağına göre eğitim şartları daha gelişmiş olmasına rağmen okumayı hatta çalışmayı zor buluyor.Bu da yine hızla gelişen teknolojinin zararlarından biri olabilir mi? Gezmeyi ve sürekli aktif olmayı seven bir kuşak olduğunu düşünürsek neden olmasın?
İnsanlar artık günlerinin nasıl geçtiğini telefonlarından rahatlıkla başka insanlarla paylaşabiliyorlar.Örneğin araba kullanırken yolun durumunu veya arka fonda çalan şarkıyı çekip yayınlıyorlar. Tabii bu durum maalesef insanların kaza yapmasına sebep oluyor.Her gün çok sayıda araç bu sebepten hasar görüyor.Birçok uyarıya rağmen bunların hala yaşanıyor olması kuşağın asi, özgürlükçü ve kural tanımayan yapısını özetliyor.
Z kuşağına gelecek olursak 2000 ve sonraki yıllarda doğan kişilerin bulunduğu bir gruptur.Tamamen teknolojiyle büyüyen bir yaş ortalamasını kapsar. Doğal olarak tablet, bilgisayar,konsol oyunları,cep telefonları vb. teknolojik aletle zamanlarını geçirirler. Bu şekilde büyürken arkadaş edinmek zor olsa gerek? Ne yazık ki bazı aileler bu duruma müdahale etmiyor. Durumun farkında olan aileler asosyal bireyler yetiştirmemek için çabalıyorlar.Bahsettiğimiz X kuşağı devreye burada giriyor. Kendi çocukluklarıyla kıyaslama yaparak sosyalliğin ve dışarıdaki hayata katılmanın önemini empoze etmeye çalışıyorlar diyebiliriz.
Z kuşağı hem teknolojinin hem eğitimin en geliştiği bir dönem içinde bulunduğu için sosyalliği ve eğitimi birleştirecek şekilde birçok kursa katılabilir.Geleceğine katkıda bulunabilecek birçok ingilizce kursu şuan her yerde yaygın durumdadır.
Örnek olarak artık herkesin bilmesi gerektiği bir dil olan ingilizce’yi söyleyebiliriz.Erken yaşta başlayan yabancı dil eğitimi ve gidilen kurslar sayesinde sosyalleşen bireyler ilerideki hayatlarında hep bir adım önde olabilirler. Tüm bu kuşaklar ortak noktalar bularak uyum içinde yaşamayı denemelidir.Her bir kuşak birbirlerinin özelliklerini bilir ve ona göre anlayış gösterirse uyum içinde yaşamak çok daha kolay ve sağlıklı olacaktır.