Yaz aylarının gelmesiyle birlikte kızlarla birlikte nereye gitsek acaba diye düşünüyorduk. Birimiz Ege sahillerini eğlenceyi tercih ederken kimimizde Marmara denizinin sakinliğini önerdi. Ben Ege denizini ve uçmanın vermiş olduğu o eşsiz duyguyu yaşamak için Fethiye taraflarına gitmeyi önerdim. Fethiye yamaç paraşütü denemek istediğim sporlardan birisi.
Otel seçiminde çok takıntılı olduğum konulardan biri ise temizlik. Geçmiş bir tatil anımda minik haşereler sayesinde tatilimden hiç tat alamamıştım. Dolayısıyla otel seçimimde temizlik ve otel konsepti her yaşa hitap eden dizaynlar ve o atmosferi hissettirecek animasyonlar yapılmasıdır. İstediğim kriterlerde bir otel buldum. Bir sonraki konu nasıl bir yolculuk yapsak sorusu oldu. Araç ile mi gitsek? Yolda herhangi bir sorun olur da lastiğimiz patlarsa lastik yol yardımı bulabilir miyiz? Bu tür durumla karşılaşmamak için uçakla gittik.
Sonunda Fethiye maceramız başladı. İlk günümüz etrafı tanıma ve bize rehberlik edebilecek birini bulmakla geçti ve sonunda bir rehber bulduk. Rehberimiz orada yasayan bir çok dil bilen yakışıklı bir beyefendiydi. Rehberimiz aslında annesinin boşanma avukatı olduğu için kendisinden de avukat olmasını istediğini bu yüzden hukuk fakültesini bitirdiğini ama avukat olarak çalışmak istemediğini, gezmeyi yeni yerler görmeyi çok sevdiğini ve bu nedenle tur rehberi olmaya karar verdiğini bize anlattı.
Fethiye genelde turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği bir bölge. Bu nedenle birçok turist görme ve hatta bazıları ile tanışma fırsatım oldu. İngilizce kursu aldığım dönemlerde, yabancı biri ile konuşmanın yabancı dilimi ilerleteceğini söylemişlerdi. Ne ilginçtir ki, konuşmakta zorlandım. Çoğu zaman ilgili kelimeleri bulmakta zorlandım ama heyecan verici idi, çoğu zaman cümle kurduğumda ve karşıdaki kişinin beni anladığını gördüğümde çok mutlu oldum. Gerçekten söyledikleri gibiymiş, konuşmak ingilizcenizi geliştirmenize yardımcı oluyor.
Herkesin tatil planları farklı. Tatil deyince hepimizin aklına ilk deniz geliyor. Gerçekten Ölü Deniz bu anlamda çok temiz.
Ölüdeniz, Muğla ilinin Fethiye ilçesine bağlı bir mahalle aslında. Ölüdeniz kumsalı yüzde seksen iki oyla 2006 yılında Dünya’nın en güzel kumsalı seçildiğini biliyormuydunuz ?
Belde, turizm açısından oldukça gelişmiş durumda. Likyalılarda ışık ve güneş diyarı, Ortaçağ’da “Uzak Diyar” olarak tanınır, Anadolu’nun güneybatısında yer alan Teke Yarımadası’da bulunur. Türkiye’de bulunan deniz kulağı (lagün) oluşumlarından biridir.
Ölüdeniz, adı gibi durgun bir göl niteliğinde. En fırtınalı günlerde Belceğiz kıyıları dalgalarla boğuşurken, Ölüdeniz’de sadece çırpıntılar meydana gelir. Buda iyi bir deniz sefası yapabilirsiniz demek.
Ancak durgun gibi gözüken Ölüdeniz, gözle görünmeyen üç nedenle kendini hemen hemen her gün yenilemektedir. Bunlardan ilki, Ölüdeniz’de mevcut yoğun kaynak suyu çıkışları, dipte içeriden açıkdenize doğru bir akıntı yaratmaktadır. İkincisi, bu kaynak sularının yarattığı tuz farkından dolayı açıkdenizden içeriye ve dışarıya devamlı bir sirkülasyon oluşmasıdır. Üçüncüsü ise gel-git etkisi ile iki-üç günde bir deniz ortalama yarım metre yükselir ve alçalır. Bu da büyük miktarda deniz suyu giriş ve çıkışı sağlamaktadır. Bu nedenle tatiliniz için tercihiniz, deniz ise, doğru adrestesiniz.
Tatil için farklı planlarınız olabilir, örneğin tarihi yerleri gezmek gibi. Ama biz bu yazımızda denizden bahsetmek istedik.
