Yine Yeni Yeniden Pazartesi!!!

Ah biz kadınlar ve değişmeyen huylarımız her Pazartesi diyete başlayıp Salı bozuşlarımız . Bulduğumuz her fırsatta ya depresyona gireriz ya mağazaya öyle değil mi? Hadi ama biz bizeyiz şurada her şey aramızda.

Bu yıl ardı ardına aldığım kilolardan sonra makalemde yer vermek istediğim en özel konunun bu olduğunu fark ettim İştah ve İştah Nasıl Kapanır… Nasıl Başlık ama şaka şaka kapatmayın iştahınızı can boğazdan gelir derdim ama boğazdan da gider sözü aklıma geliveriyor işte.

Ne kadar çok sağlıksız beslenme ve yağlı yiyecekler o kadar çok erken yaşlanma ve obezite problemi demek. Ne yazık ki sizlerde benim gibi keyfine düşkün egosuz her giydiğini kendine yakıştıran kilosunu asla problem etmeyen biri iseniz yapmayın derim iş işten geçtikten sonra her şey içerisinden çıkılmaz bir hal alıyor. Bataklıkta batmış yukarıya çıkacaksın ama tutunacak dalın yokmuş gibi o şaşalı mağaza vitrinlerinin önünde yapa yalnız çaresiz kalıyorsunuz işte.

Bizzat yaşayan biri olarak en son geçenlerde yüzüme bir tokat gibi çarpan, gerçeğin beğendiğim bir pantolonun içine girememekle yaşadım. Gözlerim dolu dolu bel kısmındaki o ince etikete baktım bir umut dedim yanlış bedendir ama yok benim bedenim sandığım ölçülerden de 2 beden yukarıda vermişti bana rehberlik eden kızcağız gözlerimden çıkan alevi oda farkında değil di 40 derece ile yanan gözlerimden ilk defa yaşlar süzüldü ama bu sefer Pazartesi yi beklememeye kesin kararlıydım ümidimi kırmadan yavaş ama emin adımlarla ilerleyecektim çıktım usulca iki damla yaşımı da sildim usulca ah dedim geç değil üzülme elbet o pantolon gibi daha nicelerine sığarsın. Sığarsın da neydi beni bu denli şişiren kendi başıma altından kalkamayacağım bir şey olduğunu fark etsem de elim kolum bağlı kalmıştı bir süre silkelendim ve söz verdim işte kendi kendime ben bana yakışanı yapıp o içine giremediğim pantolon için değil gelecekteki sağlıklı yıllarım için kilo vermeye karar verdim kısacası serüvenim böyle başladı.

Ankara nın ayazında nasıl olacaksa günde onbin adım kadar atmam gerektiğine karar verdim hareket şarttı kendimi hazırlayacak ondan sonra da doktora koşacaktım emin adımlarla ilerlerken bunların planını yapıyor bir yandan da miğdem deki guruldamaları perçinlemeye çalışıyor güzel günleri düşlüyordum. Dünyalar güzeli bir eşe ve evlada sahipken hayatın bana sunduğu bu nimetlere elimde tutmam gereken sağlığımı kaybederek karşılık veremezdim öyle değil mi?

İşte benim hikayem de tam bu noktada başladı. Kendi kafamda hazırladıktan sonra işin de uzman bir diyetisyenden randevu ayarladım gün geldi çattı muayene olmaya giderken sanki dünyanın en büyük suçunun işlemiş gibi utana sıkıla yol alıyordum boşlukta girdaba girmiştim de elimden tutacak bir güçtü aradığım işte öyle böyle diye düşünürken kapıyı çaldı asistan beni içeriye davet etti ve son derece nazik ve yalnızca gözümün içine bakarak konuşması bana güven verdi daha da bırakmıştım heyecandan iç içe geçmiş kemiklerimi kendi halime O dakikadan sonra endişelerim yerini sakinliğe bıraktı etrafı inceliyor kilo verenlerin önceki ve sonraki hallerine bakıyor inanmak istiyordum buna çok ihtiyacım olduğunu biliyor bir yandan da doktorumun söylediklerini can kulağı ile dinliyordum.

vücut endeksi hesaplama yağ kilo ve boy ölçümü dediği anda bir irkildim ben bile bu gerçeğin tam olarak ne ölçüde olduğundan emin değildim daha önce türüne pek rastlamadığım makineye bağlandım umutsuzdum ama doktorumun yüzündeki o sıcacık gülümseme o kilolarımın altında böcek gibi ezilişimi engelliyor kendime güven duymamı emrediyordu .

Sağ tarafımda mermer bir tezgah oldukça soğuk duruyor üzerindeki içecekler adeta tadımız berbat der gibi bana bakıyorlardı. Detoks dedikleri şeyler bunlar olsa gerek diye söylendim kendi kendime. Saniyeler içerisinde neler düşündüğümü tahmin bile edemessiniz. Diyet listemi hayal ettim kısıtlamaları ödülleri haftada kaç kilo vereceğimi derken doktorun size özel bir program hazırlayacağız anladığım kadarı ile şekeriniz de var demesi ile evet zaten bütün bunların sebebi de bu hastalık diyiverdim.

Yine arkasına saklanacak bir şeyler bulmuştum ama bu sefer tedavi olmaya da kesin kararlıydım. Doktorumun benim tahlillerimi de gördükten sonra hiç habersiz olduğum bir alerji çıktı ortaya İnanılmaz alerjik olan bünyem glutene de hassasiyet gösterdiğinden yediğim içtiğim hemen hemen her şeye karşı vücudum reaksiyon veriyordu ve ben yıllardır  bu gerçeği hep erteledim ve yoluma baktım oysaki kendime boş yere ne zarar vermişim hiç farkında olmadan

Gluten Alerjisi: Kemik ağrıları ciltte kabartı ve kaşıntılar özellikle eklemlerde ve kalça bölgesinde beliren sedef ve egzama ile çok karıştılır  halsizlik yorgunluk bağırsaklarda bozulma bazen kilo kaybı bana etki etmeyen tek şeyde kilo kaybı idi sanırım…

Doktorum bunlara göre bir diyet listesi hazırladı hep derim Uzman kontrolü en sağlıklı yöntem o Televizyon ve sosyal medyada gördüğünüz beyin yıkama yapan firmaların hepsi yalan insan sağlığını riske atmaktan başka bir işe yaramayan çözümler..

Uzun uzadıya sohbet ettik o gün diyetisyenimle sanki daha odadan çıkarken kuş gibi hafiflemiştim, Konuştuklarımızı tartıp biçiyor Asansörü çağırırken bir ara artık sık sık merdiven kullanmalısın sözü çınlıyordu kulağımda yöneldim basamaklara inmeye başladım bacaklarımda ki hareketsizlik diz kapaklarımdan çıkan kıkırdama seslerinden o kadar belliydi ki alışkın değildiler öyle alışmışlar ki yürüyen merdiven asansör bin çık bin ve in sıfır hareket yorulmak yok efor kaybı yok hala daha hocamın söyledikleri geliyordu aslında her şey çok basitti aç kalmak kesinlikle yasaktı her öğünüm dopdoluydu aslında diye düşünürken çantama iliştirdiğim diyet listeme göz atmak istedim her öğün saatli ve porsiyonluydu sadece.

Öğle yemeği 1 parça Tavuk Göğsü Haşlanmış veya Izgara

                        Yeşil Salata- Su

Ekmek dedim içinden kağıdın sonuna yazılmış ekmek kalorileri gözüme çarptı Glutensiz un ile yapılmış tercih edebiliyordum tamam dedim pes etmek yok yoğun çalışma hayatımın getirdikleri arasında uzun saatler masa başı çalışma koşullarına ayak uydurduğum için ve zaman kısıtlamam dan ötürü spora da gidemiyordum Doktorum günde 30 dakika ile başlangıç yürüş önerdi bunu nasıl yapacaktım, evime gelmeye yakın otobüsten 3 durak önce inip yürümem gerekiyordu nasıl da düşünemedim bunca telaş arasında kendime bu eziyeti nasıl yaptım hala akıl erdiremiyorum…

Her şey hu kadar basit mi diye düşünürken günlük yaşantıma belli kurallar dahilinde geri döndüm. İlk hafta oldukça zorlayıcı geçse de miğdemdeki yanmalar vücudumdaki o kabarıklıklar azaldı hatta yok oluyordu daha da hırslandım Birinci ayın sonu muayene günü geldiğinde  yaşadığım heyecanı hala hissederim. Tartının üzerine çıktığımda nefes almadan kıpırdamam sanki aldığım oksijen vücuda kilo olarak dönüyormuş gibi ağzımı kapamam işte bunlar hep tramvatik yaşamlar…

Doktorum da başardın dedi irkildim bir an derin bir oh çektim Kaç Kilo diye haykırdım Tam 5 kilogram vermiştim oturduk ikimizde karşılıklı koltuklara o kadar candan o kadar samimiydi ki ellerimi tuttu ve öylece dinledi yaptıklarımı zorlandıkları mı tatlı krizleri mi anlattım hepsine çözümümüz var dedi kulaklarımı açmış dinliyordum nasıl? Su günde 3 litre su dedi ve faydalarını anlattı tatlı krizlerimde probiyotik içeren meyveli yoğurtlar önerdi ve bu ay daha az kilo vereceksin bu çok normal sakın pes etme dedi Nitekim ben aylar içerisinde çocuğum ile koşup oynayabileceğim çimlerde yuvarlanabileceğim eşimin yanında gururla taşıyabileceği Bir kadın haline gelmiştim ve neler mi oldu?

Kendime güvenim oluştu bildiğim ve hakim olduğum her konuda artık fazlası ile söz sahibiydim. İstediğim kıyafetlerin içerisine giriyor mağaza vitrinlerine küsmüyordum. Her şeyi yiyebiliyordum evet ama kararında hırsla değil ölçü ile seçiyordum miğdem de küçülmüştü zaten aramıyordu , en çok aradığım şey suydu elim ayağım herşeyim su artık eve giderken 3 durak değil 5 durak yürüyordum Pazartesiler stres değil mutluluktu ve bu koca hayat bana azmin hedeflerin planlı yaşamanın neler vaad ettiğini çok güzel anlattı Teşekkürler Hayat….