Gün gelir olmaz dediğiniz şeye Bir telefon etmeniz gerekiyor ama bunu sürekli olarak yok araba kullanıyorum yok şimdi değil gibi bu insanları hep bir erteleme içindeyiz yada erteleyip duruyorsanız bu aramanız gereken insanla ilişkilerinizi netleştirmeniz gerektiğini mi yoksa söyleyeceklerimizin anlamını değiştirebilecek olacağınızdan mı bir şey söyleyebileceğinizi ve bu eksik veriyi henüz bulamayacak olduğunuzu mu gösterir? Tezi Amerikalı Yazar tarafından ortaya atılmış olup
bir şey söylemek için telefonu elinize aldınız an ve aradığınız kişiye ulaşamadınız içinde olabilir İşte o an söyleyeceklerinizi tekrar bir gözden geçirmeniz ve . Bir sır vermek üzeresiniz, acaba doğru kişiye mi anlatıyorsunuz? Ya da doğru sözlerle kendinizi ifade edemediğiniz durumlarda bulduğunuzdan emin misiniz yanlış anlaşılmayasınız?
İşte bu noktada Kafanızda bir konuyla ile ilgili soru işareti var ise şayet… Evlerimizde koltukla karşı karşıya denk gelen bazen de ofislerde bulunan Televizyonu açtınız anda belki de cevap orada… Sanki sunucu sizin için konuşuyor adeta…
Ve Kitap gibi açtığımız ve bütün gün kafanızı meşgul eden soruya cevap nerede işte cevap orada bel ki de…
Eğer evreni adımız gibi okumasını bilirsek ve evrendeki işaretleri takip edersek cevapları bulmak oldukça kolay olacaktır.
Çok zor bir soru sorsanız bile Sistemde gelişen her şeyin hukuki sanatsal anlamda bir cevabı vardır. Unutmayın…
Peki o halde üzerimize yıllarca yıl gelen milyarlarca bilgi arasından hangisine odaklanmamız gerektiğini nereden bileceğiz? İşte o zaman
Hint asıllı Amerikalı hekim ve alternatif tıp uzmanı olan Deepak Chopra’nın düşünce tarzı olan;
Kendimizi yudumladığımız her çayda veya izlediğimiz her televizyon reklamında ya da yolda yürüyen herhangi bir yabancıda bir anlam bir işaret arama gayesine düşmekten nasıl alıkoyacağız?
Tam tersi önümüze çıkan değerli fırsatları da atlamadan nasıl geçeceğiz?
Doğal olarak dikkatinizi çeken şey en güçlü ve en sıra dışı olandır.
Üzerine eğilmeniz gereken şeyler de bunlardır işte.
Evlenmeyi düşünüyorsanız alyans reklamları ilginizi çekiyor olması olağandır. Ama Joannaya veya bir başkasına evlenme teklif etmek konusunda tereddüt içindeysen ve tepenizden geçen bir uçaktan sallanan pankartta kocaman puntolarla “JOANNA yada evlenmek istediğiniz kişiye BENİMLE EVLEN” yazıyorsa işte bu son derece sıradışı bir tesadüftür. Ve evrenin sizin için tasarladığı yolu gösteren çok kuvvetli bir işarettir.
Kapınızı çalan bu tesadüfü asla göz ardı etmeyin! Çünkü;
Kendinize buradaki mesaj nedir diye sorun
Soruyu sorduğunuz anda cevap kendiliğinden gelecektir emin olun
Belki gelişen tesadüfle ilgisi olabilecek birine rastlarsınız şayet
.Herhangi bir yakınlaşma şans eseri karşınıza çıkan birileri bu ipuçlarının ne anlama gelebileceği konusunda size bir takım bilgiler verir.
İşte burada
Demek oluyor ki tüm olanların sebebi buymuş deyip
Neyi deneyimlemesi gerekiyordu Ruh’un ?
Hangi gelişim evresinde olursanız olun gelişimin her aşamalarından geçerek olması gerekeni gerçekleştirecek ve olması gereken olacaktır…
Vakit geldi deyip
Ruh dünyaya inmek üzere bedenle birleşerek
Ne yaşaması gerekiyorsa o şartlara, o döneme, o çağa uygun birer ebeveyn seçerek geldi belki de dünyaya.
Ve yaşam haritası çizildi….
Şimdi size kısa olarak özet geçmek gerekirse Çok uzun zamandır okuduğum kitaplardan ve bir çok araştırmadan yola çıkarak “beynimizi çok fazla yormamak kaydıyla ” bazı şeyler öğreniyor… Hani hayata her şey tesadüf diyoruz ya. İşte bütün yazı konum buradan çıktı…
Çünkü Ruhlar dünyasında insanın üzerindeki yük üstatlarla dünyasındaki yaşam haritalarımız belirlendiyse artık bizler neye nasıl “Tesadüf” diyebiliriz ki…
Işıkta karşıdan karşıya geçerken gözlerinin içine enerji dolu bakan kişi tesadüf mü ? Yoksa O kıyıda oturmuş sana gözlerini dikmiş kıl olduğun çocuk peki tesadüf mü ?
Evrenin her şeyi ölçüyle yarattığı bir dünya düzeninde “Tesadüf” dediklerimiz aklımızın oyunu olsa gerek bizlere…
Değişen, dönüşen, gelişen dünyamızda çok net bir kavramdır ki İlahi bir plan içinde kurulacak olan düzeni yerine getirmektir… Belki de Bilinçli buluşmalar yaşıyor olabiliriz… Gelişim yolunda deneyimlememiz gereken her ne varsa bunlar türlü şekillerde, cisimlerde önümüze geliyor…Siz iyiyken bazılarının kötü insan olması gerekiyor bu oyunda. Her şey büyümemiz ve olgunlaşmamız için.
Hala bedenden ibaret bir toplum olan kitleye şunu söylemek istiyorum… Çok canavar eğilimlerimiz Öfke gibi, kıskançlık gibi, kibir gibi, sahtekarlık gibi çıkar sağlama gibi…. Maneviyatın sıfır noktasında olmak Bunlar ruhlarımızın özü olan sevgiyle taban tabana zıt taraflar olması Sen bir Ruhsun… Bu madde dünyasında sadece sınavlarını vermek üzere bedenlenmişsin. Ruh gözünle bakmalı ve Canavarlaşmamalı Çünkü; Ruh Evrenin Yaratıcısınındır. Temiz, saf, sevgi doludur…
Şimdi diyeceksiniz ki kolay sanki hep ruh dünyasıyla bakabilmek…
Evet zor zamanlarda canımız çok yandığında bu olgunluğu taşıyamayacak kadar aciz oluyoruz. Ama acımız hafiflediğinde kendimizle konuşma vakti gelmiş oluyor. Böylece kendimizi ve ötekileri gözlemleyebiliyoruz. Ve farkındalığımız yükseldikçe kimin ya da hangi olayın, neyin, önümüze neden çıkarıldığını belirli bir süre sonra çok net olarak anlamaya çalışıyoruz…
O yüzden bir durun ve soluklanın akciğerlerinize nefesi doldurun…“Bu tesadüf olmayan olaydan ben ne öğrenmeliyim? “ deyin.
Unutmayın her tür ilişkide birbirinizin aynası olursunuz. Bu da demek oluyor ki… Ben güvenilir bir dost olduğum için herkesi öyle görürüm çünkü onun aynasında kendimi görüyorum…
Öteki bencil bir yapıya sahipse senin aynana bakar ve seni bencil görür ve kafandaki düşünceleri yıkamaya başlar…
Kim size ne diyorsa kulaklarınızı dört açın çünkü kendini anlatıyordur…Hiç kimse kendi içinde var olmayan bir şeyi size bir merdiven olarak görür ama yansıtamaz. Farkındalığınız arttıkça böyle durumları anlayıp bu tarz insanlara gülmeye başlayacaksınız.